|
|
|
|
|
|
|
|

Özcan’ın zor çekimi
MAGAZİN SERVİSİ
Gazanfer Özcan’ın vefatı nedeniyle sarsılan atv’nin”Avrupa Yakası” dizisinin ekibine, iki usta tiyatrocu, Özcan’ın eşi Gönül Ülkü Özcan ve Müşfik Kenter katıldı. Diziye Hasibe Eren’in canlandırdığı Makbule’nin annesi Hamiyet ve babası Tevfik rolleriyle katılan Kenter ile Özcan senaryo gereği, Gaziantep’ten gelip Sütçüoğlu ailesinin evine yerleşecek. Eşinin vefatından sonra dizide oynamaya başlayan Gönül Ülkü Özcan, çekimlerde zaman zaman duygusal anlar yaşadı.

Avrupa Yakası'nda Gazanfer Özcan'a vefa
MİLLİYET MAGAZİN SERVİSİ
Geçen ay vefat eden Avrupa Yakası’nın Tahsin Baba’sı usta tiyatrocu Gazanfer Özcan anısına dizide özel bir köşe hazırlandı. Tahsin Baba’nın tespihinin ve gözlüğünün de bulunduğu köşe Avrupa Yakası’nın son bölümünde yer aldı. Senaryo gereği annesi ve babası geleceği için kalabalıklaşan evi düzenleyen Makbule, dayısı için hazırladığı köşeyi Aslı ve Volkan’a gösterdi. Aslı ve Volkan babalarının köşesini çok beğendiler. Aslı’nın “babamızı özlediğimiz zaman bu köşeye bakarız, buradaymış gibi olur” sözleri izleyiciye duygulu anlar yaşattı. Artık usta sanatçı Gazanfer Özcan’ın anısı, Sütçüoğlu rezidansında

ESKİ EŞİNE ÇÖPÇATANLIK YAPACAK!
Olaylı bir şekilde boşanan Tamer Karadağlı ve Arzu Balkan'ın ilginç birlikteliği
Eski eşi Tamer Karadağlı ile olaylı boşanma sürecinden sonra hiçbir proje teklifini kabul etmeyerek bütün zamanını kızına ayıran oyuncu Arzu Balkan, tekrar setlere dönüyor. Balkan uzun süren sessizliğini, yine eski eşi Tamer Karadağlı ile oynayacağı bir dizi için bozdu. Balkan, Leman’ın karikatüristlerinden Metin Üstündağ’ın yazdığı “Sağlık Olsun” isimli sit-com dizide eski eşiyle birlikte rol alacak. Ünlü oyuncu, dizide Candan karakterini canlandıracak olan Sezin Akbaşoğulları’nın en yakın arkadaşı Zerrin’i oynayacak. Tamer Karadağlı ise dizide Doktor Kamuran rolünde. Arzu Balkan, Doktor Kamuran (T.Karadağlı) ile meslektaşı Doktor Candan (S.Akbaşoğulları) arasında yaşanan gerginliği yumuşatmaya çalışacak ve ikilinin bir araya gelmesini sağlayacak. Dizinin bir başka oyuncusu Fadik Sevin Atasoy ise Karadağlı’ya aşık Sevilay karakterini canlandıracak. Plato Film’in yapımcılığı gerçekleştirdiği dizide Emre Kınay da rol alıyor. Balkan’ın çekimleri önümüzdeki hafta başlayacak. Dizinin TRT’de ekrana gelmesi bekleniyor, bu konudaki görüşmeler sürüyor.

'HEM ÇİRKİNSİN HEM GERİZEKALISIN DİYECEĞİM AMA'
Tuba Ünsal ve Okan Bayülgen bakın canlı yayında nasıl atıştı 'Hem çirkin hem gerizekalısın diyeceğim!' Tuba Ünsal ve Okan Bayülgen bakın canlı yayında nasıl atıştı Okan Bayülgen, yarışma programı sunan ve aynı zamanda oyunculuk yapan Sema Öztürk'ü konuk ettiği programda, Öztürk'e söz hakkı vermeyerek profesör konuğunu dinlemeyi tercih etmişti. Programın süresinin bittiğini söyleyen Bayülgen'e Sema Öztürk itiraz etmiş ve bu duruma çok bozulmuştu. Verdiği demeçlerde Okan Bayülgen'in kendisini sadece 'güzel' olduğu için oraya çağırdığını ifade eden Sema Öztürk ile ilgili olayı Tuba Ünsal yayında hatırlattı. NTV'deki 'Sade Vatandaş' programında Okan Bayülgen'e "Senin gibi bir adamın şeyi oluştu programa gelenleri kötü duruma düşürüyorsun. Evlendin diye mi oldu, ne oldu? Geçen gelen Sema'ya olduğu gibi" diyerek yaşanan o sürece gönderme yaptı. Bu sözlerden sonra Okan Bayülgen ve Tuba Ünsal uzun süre bu konuyla ilgili atıştılar. Programın konuklarından Yetkin Dikinciler sessizce dinlerken Asuman Krause de olayı tiye alarak Okan ve Tuba'ya takıldı. İşte o ilginç diyaloglar:

‘Aile içi şiddet mağduruyum’
‘Güldünya’ projesine katılan Ajda Pekkan, kendisinin de aile içi şiddet mağduru olduğunu ilk kez itiraf etti. Pekkan, ‘Kadınların şiddet görmesi içimi acıtıyor’ dedi Müjde Ar, Çiğdem Anad, Pınar Kür ve Aysun Kayacı’nın sunduğu NTV’nin “Haydi Gel Bizimle Ol” isimli programına katılan Pekkan, “Kadınların şiddet görmesi içimi acıtıyor. Benim ailemde de oldu şiddet... Ben zaten bu yüzden karar verdim, hayatımı tek başıma kazanacağım ve erkeklere minnet etmeyeceğim diye... Belki o yüzden Ajda Pekkan olmama çok yardımcı oldu baba şiddeti maalesef... Ama ben bugüne kadar bunu dile getirmedim. Çünkü buna gerek yoktu. Hiçbir zaman aramızda da konuşmadık. Ama öyleydi ne yazık ki... “ dedi. Çiğdem Anad’ın “Şiddetin nedeni alkol müydü?” sorusuna Pekkan, “Hayır alkolle alakası yok. Benim babam askerdi. Çok disiplinli bir deniz albayı ve annem de çok güzel bir bayandı. Her ikisini de rahmetle anıyorum. Nedenini bilmiyordum ama galiba mizacen anlaşamıyorlardı.
‘Evde kıyamet kopuyordu’
Görücü usulü evlenmişlerdi. Bunları sonradan öğrendim. Çocuktuk, kaç kere ayrıldılar, evlendiler. Evde kıyamet kopuyordu. Kaldı ki, çevremde de bunlara şahit oldum” diye konuştu. Daha önce babasından şiddet gördüğünü açıklayan Aysun Kayacı da, Pekkan’ın açıklamaları karşısında “Sizi kendime benzetiyorum” yorumunu yaptı. Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya, geçen pazartesi günü Güldünya konserinde Aynur Doğan’la Şivan Perver’in “Keçe Kurdan” türküsünde düet yapan Ajda Pekkan hakkında “Trendlere uyarak tarih yazılmaz. Neden 10 yıl önce Kürtçe söylemedi de şimdi söylüyor?” şeklinde eleştiride bulunmuştu. Çiğdem Anad, Pekkan’a neden daha önce Kürtçe türkü söylemediğini sordu. Pekkan ise bu soruya şu yanıtı verdi: “Hiç bir siyasi mesajım yok. Çünkü sadece şarkı söylemek için var olduğumu biliyordum. Ve hep de onun için var olacağım. İnsanlar beni fazla batılı sanıyordu. Bütün dünya şarkılarını söylediğime göre bunu da söylemeliydim. Ama bu bir siyasi tavır değil. Kadın sorunlarına dikkat çekmek istedim.”

HADİSE'DEN ALEVLİ KLİP!
MOSKOVA'da gerçekleştirilecek 2009 Eurovision Şarkı Yarışması'nda Türkiye'yi temsil edecek olan Hadise'nin 'Düm Tek Tek' adlı parçasının klibi, reklam ve klip yönetmeni Metin Arolat tarafından çekildi. Arolat'ın "Şimdiye kadar yapılan çalışmaların en iyisi olmasını istiyoruz" dediği klip çekimleri, bir sır gibi saklanıp iki günde tamamlandı. Hadise, Ata Stüdyoları'nda gerçekleştirilen çekimlerde alevler içerisinde Eurovision şarkısını seslendirdi. Güzelliğiyle ve dansıyla yine dikkat çeken genç şarkıcının ismi, klibin sonunda alevler içerisinde görünüyor. Bazı internet sitelerinde yer alan klip görüntüleri, yoğun bir şekilde izleniyor.

Eva Mendes, Magnum için geliyor
MAGAZİN SERVİSİ
Magnum, 2009 yılı için, dünyanın en çekici kadını seçilen Eva Mendes ile anlaştı. Bugüne kadar reklam filmlerinde dünyaca ünlü yıldızlarla çalışan Magnum’un, bu seneki yeni yüzü Eva Mendes oldu. Ünlü erkek dergisi Askmen’in 2009 yılı başında yaptığı "En çekici 99 kadın" araştırmasında listenin bir numarasında yer alan Mendes, Magnum'un 2009 yılı reklam yüzü oldu. Mendes, yeni reklam filmi için Nisan ayında Türkiye’ye gelecek. Bugüne kadar reklam filmlerinde Elizabeth Hurley, Eva Longoria ve Josh Holloway gibi dünyaca ünlü yıldızlarla çalışan Magnum’un yeni yüzü Eva Mendes oldu. Reklam filmi Nisan ayında Türkiye’de çekilecek. Küba asıllı Amerikalı Eva Mendes, 2008 yılında da dünyaca ünlü iççamaşırı markası Victoria's Secret tarafındandan en seksi ünlü seçilmişti. Adını rol aldığı bir çok Hollywood yapımı filmle duyuran Mendes, Denzel Washington ile "İlk Gün" ve "Zaman Tükeniyor", Johnny Depp ile "Bir Zamanlar Meksika'da", Will Smith ve Kevin James ile gişe rekorları kıran "Aşk Doktoru", Matt Damon ve Greg Kinnear ile "Takıldım Sana", Julianne Moore, Maggie Gyllenhaal ve Billy Crudup ile birlikte "Trust the Man" filminde ve açılış haftasında dünya üzerinde 200 milyon dolar hasılatla gişe rekorlarını kıran "Hayalet Sürücü" filminde Nicolas Cage ile birlikte oynadı. "Gecenin İki Yüzü" filminde Joaquin Phoenix, Mark Wahlberg ve Robert Duval ile birlikte rol alan Mendes ayrıca; Meg Ryan, Annette Bening, Debra Messing ve Jada Pinkett - Smith ile oynadığı "Kadınlar" filmiyle Türkiye'de adından sıkça söz ettirdi. Son olarak "The Spirit" filminde Samuel L. Jackson, Gabriel Macht ve Scarlett Johanssen ile kamera karşısına geçen Mendes, bu yıl Nicolas Cage ile beraber oynadığı "Bad Lieutenant" filmiyle beyazperde de görünecek.
19.3.2009

Asuman Krause, banka şubesini arayıp "Ben Nihat Doğan'ım" demiş
MİLLİYET MAGAZİN
Şu günlerde Show TV'de sunduğu Wipeout yarışmasıyla gündemde olan Asuman Krause, taklit yeteneğiyle de dikkatleri üzerine çekiyor. Saba Tümer'in Bu Gece" programına konuk olan Krause, bir keresinde Nihat Doğan'ın taklidini yaparak bir bankayı aradığını söyledi. Krause, "Ben kendi bankamdaydım o sırada ve başka bir şubesini aradım. 'Merhaba, ben Nihat Doğan' dedim. Meğerse Nihat gerçekten oranın müşterisiymiş.'Buyrun Nihat Bey, ne zamandır gelmiyorsunuz. Merhaba nasılsınız' falan filan. Ben devam ettim ve karşıdaki de ısrarla konuştu Nihat Doğan diye. Sonra dayanamayıp söyledim. Gülme krizi ile kapattım telefonu. Genelde söylüyorum ama söylemeden kapattım. Buradan da özür diliyorum. "Bu arada arayan herkese de inanmıyorlar tabi. Bir sürü güvenlik soruları falan var" diye konuştu.
Kırmızıgül'e de işletmiş
Krause, ünlü isimleri de işlettiğini belirtti ve "Mahsun Kırmızıgül'ü aradım ve 'Ben Sezen Aksu' diye bayağı bir işlettim. Mahsun bayağı inandı, 'Ablam' falan diye, Sezen diye konuştu. 'Düet yapmak istiyorum ben, Hepimiz Kardeşiz'i beraber söylesek mi ne dersin' falan diyorum. 'Ablam sen emret' falan diyor, ısrarla ama sonra dayanamadım söyledim. 'Allah seni napsın. Ben yediysem bütün Türkiye yer' dedi" diye konuştu.
Bülent Ersoy'a inanmadım
Bir keresinde de kendisini Bülent Ersoy'un aradığını anlatan Krause, "Bu kez ben herkesi işletiyorum ya, beni de Yavuz Seçkin işletiyor sandım. İnanmadım. Hiç kaale almıyorum tabi. 'Hadi Yavuz söyle ne söyleyeceksen' diyorum. Ay bi baktım Bülent Ersoy çıktı. Hazır ola geçtim arabanın içinde" şeklinde konuştu.

'Merhaba, yatağa girelim mi?'
Ebru Cündübeyoğlu ve Hakan Yılmaz, o ilk günü anlattılar... 'Yalancı Romantik' dizisinde evli bir çifti oynayan Ebru Cündübeyoğlu ve Hakan Yılmaz, o ilk günü anlattılar... Ebru Akel'in programına konuk olan Ebru Cündübeyoğlu ve Hakan Yılmaz, kısa sürede ekranların en sevilen çiftlerinden oldu. Cündübeyoğlu ve Yılmaz'ın bir anısı ekran başındakileri de bir hayli güldürdü. Cündübeyoğlu, o komik olayı şöyle anlattı: "Biz bu diziden önce birbirimizi biliyorduk ama daha önce tanışmamıştık. Dizinin demo çekimi yapılacaktı. Gün verildi. Bizim hikayemiz sürekli bir karı-kocanın yatak odasında yaşadıkları falan. Tabii ki yatak odası sahnesi ile başlayacak. Hala anlatırken çok gülüyoruz, gittik, hazırlandık, ben geceliklerimi giydim, geldim. Biz böyle olduk 'Merhaba, Ebru, merhaba Hakan. Yatağa girelim mi?" Kahkahalarla o gün yaşadıklarını anlatan ve canlandırma da yapan Hakan Yılmaz ve Cündübeyoğlu, ekran başındakileri de çok güldürdü. Ebru Cündübeyoğlu, "Tanıştık ve hemen yatağa girelim! Böyle saçma bir şey yaşadık. Hiç olmazsa bizi biraraya getirselermiş, biraz tanısaymışız birbirimizi, direk biz yatağa girdik!" diye konuştu.

'MEDENİ İNSAN ÇİŞİNİ KAKASINI TALİMATLA YAPAR'!
Çalışanların tuvalete gitmelerinni kontrol altına alınmaya çalışılmasını Okan Bayülgen bakın nasıl tiye aldı...
Okan Bayülgen, NTV'deki Sade Vatandaş programında, tuvalet kontrol sistemi üreten bir firmanın Güvenlik Sistemleri Sorumlusu Cenk Yerlikaya'yı konuk etti. İşverenin fazla işkaybı olmaması için taktırdığı bu cihaz, işçilerin günde kaç kez tuvalete gittikleri ve ne kadar kaldıklarının tesbit edilmesini ve işverenin bunu bir rapor halinde görmesini sağlıyor. Bu sistemi uygulayan bir tekstil firmasında çalışan Murat Yener isimli bir işçi canlı yayına telefonla bağlanarak "işini doğru düzgün yapan bir insan için bir sorun olacağını sanmıyorum. Zaten kameralarla da gözetleniyoruz. Biri Bizi Gözetliyor evi gibi olduk. Bir sıkıntı yaşandığını zannetmiyorum" diye konuştu. Yener'i gülümseyerek dinleyen Bayülgen, "Doğru, insan zaten medeni bir insansa çişini kakasını da talimatla yapabilir. Değil mi?" diyerek bu durumu tiye aldı. HAVAALANINDA BİR ŞİŞE PARFÜMÜ KIRDIM Cihazı ve işlevini felsefik bir düzeyde ele alan Okan Bayülgen, dünyadaki global kapitalizmin insanı 'itaat et, tüket ve öl' şeklinde programlamaya yönlendirdiğine dikkat çekti ve "Bu sistem bizden tuvalette bilmem nemizi falan düzenlemek istemiyor artık. Bizim itaat etmemizi istiyor. HaVaalanlarında itaat etmemizi istiyor, işyerlerine girip çıkarken itaat etmemizi istiyor. Her yerde bizi takip ediyor. Bu bizi itaate mecbur bırakıyor" diye konuştu. Daha önce de yurtdışına çıktığında havaalanlarındaki prosedürler karşısında tutuklanma aşamalarına kadar geldiğini belirten Bayülgen, "Son olarak yanlışlıkla satın aldığım 125 mglık bir parfümü herkesin ortasında kırmak zorunda kaldım. Biraz daha abartsaydım yine beni tutuklayacaklardı havaalanında. Bu bastırıyor heryerden, bütün bu gözler, kameralar, kartlar vs." şeklinde konuştu. TÜKET, SONRA HEMEN ÖL, ÖLMEZSEN... Tüketmeye yönelik propagandaların reklamlarda da aynı şekilde kullanıldığına dikkat çeken Bayülgen,"Ne bulursan. Al al al al al... Reklamlarda da var ya al, al, al...Bir an önce öl. Çünkü hemen ölmezsen emekli falan olursun Allah muhafaza, düşünmeye falan başlarsın, kitap okumaya başlarsın" diyerek bütün dünyada global kapitalizmin insanlığı getirdiği noktaya vurgu yaptı. Bayülgen daha sonra 'Tuvalet Kontrol Sistemi'nin mucidi olan Cenk Yerlikaya'ya dönerek "Ben üretiminize gıcık olabilirim bu yüzden. Genel bir felsefik problem olarak değerlendirerek" dedi. BİR SÜRE SONRA İNSANLARA ALT BEZİ BAĞLATIRLARSA! Böyle bir sistemin devreye girmesinin sonunun nereye varacağına bir örnek getiren Bayülgen, 2003 yılında Arjantin'deki süpermarketler zincirinde çalışan kadın işçilere alt bezi bağlanması haberini okudu. İş sırasında kasiyerlerin tuvalete gitmelerini engellemek için alt bezi takmaya zorlandıklarını hatırlatan Okan Bayülgen, "Mevzuatlar geliştirilmezse yarın öbür gün sizden bağımsız bir alt bezi geliştiren bir firma çıkarak 'Elektroniğe ihtiyacım yok şimdi alt bezi ile anlaşıyorum' diyecek" şeklinde konuştu.

BU GAF STÜDYOYU ÇINLATTI!
Mahsun Kırmızıgül'ün gafı, Sezen Aksu'ya kahkaha attırdı Beyaz Show'a bu hafta Mahsun Kırmızıgül konuk oldu. Beyaz'ın doğum günüydü ve en büyük sürprizlerden biri Sezen Aksu'dan geldi. Ünlü sanatçı programa aniden bağlandı ve "İyi ki doğdun Beyaz" nakaratı eşliğinde Beyazıt Öztürk'ün doğum gününü kutladı. Ancak Beyaz ve stüdyodaki konuklar önce bu sesin kime ait olduğunu anlamadı, Mahsun Kırmızıgül ise, "Müzisyen olduğum için tanıdım kim olduğunu, Gülben Ergen" diyerek gaf yaptı. Mahsun'un bu gafı ise Sezen Aksu'ya müthiş bir kahkaha attırdı. Bir süre telefondaki kahkahasıyla stüdyoyu inleten Sezen Aksu, "Gidin hepiniz kulaklarınızı yıkatın" diyerek herkesi güldürdü.

ACUN’U UNUTMADI
BİR reklam filmi çekimi için geçen cuma ülkem ize gelen Brezilyalı manken Adriana Lima, önceki akşam Ulus 29’da müşteri patlamasına sebep oldu. Lima’nın geldiğini duyan pek çok kişi gece kulübüne akın etti. Ocak ayında “Var mısın? Yok musun?” yarışması için gelen Lima, programın sunucusu ve yapımcısı Acun Ilıcalı’yla yemek yedi. Çıkışta Lima, geldiği gibi Ilıcalı’nın minibüsüyle ayrılırken basın mensuplarına öpücük yollamayı da ihmal etmedi.

Komilik komikliğine güç kattı
MAGAZİN SERVİSİ
CEM Yılmaz, 20 yıl önce okul yıllarında parasızlık nedeniyle Çınar Otel’de komilik yaptığını söyledi. Komilik yaparken insan ilişkilerine dair çok şey öğrendiğini belirten Yılmaz, “Çok heyecanlı bir iş, çok enterasan, çok şey öğrendim, samimi söylüyo-rum. Genç yaşlarda böyle bir işte çalışmak genel kültür olarak değil ama insan ilişkileri açısından da bana büyük bir fayda sağladı. İnsanla, iletişimle ilgili çok şey öğrendim. Çok çeşitli insanlarla rastlaştım” diye konuştu.

Okan Bayülgen, kız babası olacak
MAGAZİN SERVİSİ
31 Aralık’ta Roma Büyükelçiliği’nde reklamcı Şirin Ediger’le evlenen Okan Bayülgen, kız babası olacak. Beş aylık hamile olan Ediger, ismini İstanbul koyacaklarını bebeklerinin cinsiyetini doğuma kadar öğrenmeyi düşünmediklerini söylemişti. Ancak çiftin doğuma kadar sabredemeyip bebeğin cinsiyetinin kız olduğunu öğrendiği ortaya çıktı. Çiftin bir kız bebeği sahibi olacağını Hakkı Devrim açıkladı. Dün sabah “Orada Neler Oluyor?” programına konuk olan Devrim, “Şirin beni aradı ve kız çocuğu olacağını söyledi. Kız torunumu kucağıma almak için heyecanlanıyorum” dedi.

ERTUĞRUL ÖZKÖK OYNUYOR!
TRT 1’in olay dizisi 'M.A.T' için sürpriz isimler kamera karşısında....
TRT 1’in olay yeri inceleme dizisi “M.A.T” için sürpriz isimler kamera karşısına geçti. Pippa Bacca cinayetinin işlendiği 4. bölümde Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve Hürriyet yazarı Figen Batur konuk oyuncu olarak rol aldı. Özkök, Türkiye’de öldürülen Fransız aktivist Celine Paradis’nin babası Patrick Paradis’i, Batur ise Celine’in annesi Jacqueline Paradis’i canlandırdı.
18.3.2009

TÜRK PODYUMLARINDAN ABD'YE TRANSFER OLDU
Türk model Seda Ertan, dünyanın önemli moda kentlerinden biri olan New York'taki mankenlik ajansından gelen teklifi değerlendirerek anlaşma imzaladı.
Bir süredir New York'ta bulunan Ertan, 3 ayrı ajanstan teklif aldığını, ABD'de yaptığı görüşmelerin sonunda "One" isimli ajansla 2 yıllık anlaşma yaptığını söyledi. Ertan, "kariyerimi daha da ileri götürmek ve vizyonumu geliştirmek için Amerika'ya geldim. New York'ta yaptığım anlaşmayla daha iyi noktalara gelmeyi hedefliyorum" dedi. İyi derecede İngilizce bilen ve Kanada'daki bir üniversitede moda tasarımı üzerine aldığı eğitimi tamamlayan Ertan, daha önce de 2 yıl İtalya'nın Milano kentinde modellik yaptığını belirtti. İtalya'da kaldığı dönemin mesleki anlamada kendini geliştirmesini sağladığını kaydeden Ertan, "benim için öncelik maddi yönden çok manevi tatmin. O yüzden, paradan çok yaptığım işteki başarı beni mutlu ediyor" diye konuştu. Ertan, ileride modacı olmayı planladığını, bunun için de Milano, New York gibi modanın kalbinin attığı yerlerde bulunarak mesleğin tüm inceliklerini öğrenmeye çalıştığını ifade etti.

Sibel Can boşanıyor mu?
Sibel Can 'Evliliğini bitiriyor' iddiasına ne cevap verdi?
Sibel Can, boşanacağı yönünde çıkan haberlere ateş püskürdü. Son olarak eşine olan aşkını Günay Restaurant'ta verdiği konser sırasında dile getiren Sibel Can; "Bu haberi okuyunca çok üzüldüm. Benim üzerimden gündem yaratılmaya çalışılıyor beni alet etmesinler. Evliyim, çoluğum çocuğum var. Hepsi kocaman, bunlardan gerçekten etkileniyorlar. Çünkü böyle birşey sözkonusu değil. Türkiye'de dünyada bir sürü ciddi gelişmeler varken bu tip yalan haberlerle gündem meşgul etmeye gerçekten utanıyorum. Sorun asla yok. Evliliğimizde hiçbir problemimiz yok. Birbirimizi seven, sayan insanlarız biz. Bu tip haberler bazı sanatçıların işlerine gelir, albüm çıkarırken yaptırırlan, ama benim dinleyicim bu haberlere üzülür. Neden çocukların kafalarında durup dururken saçma soru işaretleri olsun ki? Biz bizi biliyoruz. Benim yakın dostlarım ve çevrem de bizi biliyor Göz önünde olan bir çift değiliz olmayı da istemiyoruz, tercihimiz bu. Mutluluğumuzu insanların gözüne sokmuyoruz biz, biz çok mutluyuz. Boşanmamız söz konusu bile değil."

YAŞADIKLARINI ANLATTI
NTV'deki 'Haydi Gel Bizimle Ol' programında Aysun Kayacı, bir süredir babası tarafından kendisine yöneltilen suçlamalar karşısındaki suskunluğunu bozdu
Kayacı, 10 yıldır bir hayat kurmak ve annesi ile kızkardeşine bir gelecek sağlamak için çabaladığını ancak her seferinde babasının bir takım programlara katılarak kendisine olur olmaz suçlamalar yönelttiğini anlattı.
13 yaşına kadar babasından hem kendisinin hem de kızkardeşi ve annesinin şiddet gördüğünü ve alınan raporlarla anne-babasının boşandığını ifade eden Aysun Kayacı, "Meseleyi hiç kimse bilmiyor. Çünkü ben 10 yıldır bu işlerle meşgulüm ve 10 yıldır da susuyorum. Çünkü hiç kimseye yaşadığım çileyi ve dramı anlatmaya mecbur değilim. Bir kere bana yakışmaz. Kimse bana acısın, üzülsün istemem ve kimseyi de ilgilendirmez ama sürekli sustukça devam ediyor" diye konuştu.
ÇOCUKLUĞUM ŞİDDETLE GEÇTİ
Kayacı, "Ben bütün çocukluğum boyunca şiddet gördüm. Ben, annem ve kız kardeşim, babam dedikleri insandan" ifadesini kullanarak babasının sabah programlarına çağrılarak anlattıklarıyla insanların kendisini değerlendirmesine isyan etti. "Ben bunları arkamda bırakmışım ve elim ekmek tutmaya başladığından beri annemin kocası, kız kardeşimin babası olmuşum. Hatalarımla sevaplarımla. Çok yanlış yaptım ama yanlışları da kendim yaptım" diyen Kayacı, medyanın da olayı körüklemesinden duyduğu rahatsızlığı dile getirdi.
SESİNE BİLE TAHAMMÜL EDEMİYORUM
Kendisine bir hayat kurduğunu ve artık kurtulduğunu söyleyen Kayacı, yaşadıklarını anlatırken de bir hayli zorlandı. Medyanın babasının konuşmalarına pirim vermesini eleştiren Kayacı, "Peki neden bu medya saçma sapan, uydurulmuş hikayeler anlatan bir adamı, bu kadar çok malzeme yapmaları, kışkırtmaları, daha da çok konuşturmaları... Bir kere anlattığı hikayelerin hiç birisi doğru değil. Ben her 6 ayda bir, Seda Sayan'da orda burada, sabah programlarında unutmaya çalıştığım, sesine bile tahammül edemediğim, bana çok kötü şeyler hatırlatan, gerçekten çok kötü şeyler yaşadım" diye konuştu.

HEPSİ GRUBU NEDEN DAĞILDI
ABDULLAH MALKOÇ
Hepsi müzik grubundan evlendiği için ayrıldığı iddia edilen Gülçin Ergül, önceki gün Nişantaşı Sofa Otel’de hukuk danışmanıyla bir basın taplantısı düzenledi. Gruptan ayrılma nedeninin 2005 yılından beri parasını almaması olduğunu belirten Ergül, konuyla ilgili yasal işlem başlattığını söyledi. Son dönemlerde çıkan haberlerden dolayı oldukça üzgün olduğunu ifade eden Gülçin, “Bahsi geçen açıklamaların hiç biri benim tarafımdan yapılmadı. Paylaşmadığım özel hayatım hakkında hiç kimsenin açıklama yapma yetkisi yok. Bu husus gerekli kişilere hukuksal yollardan da bildirildi. Özel hayatım hakkında açıklama yapmak zorunda olduğum içinde üzgünüm. Evlenmedim ve evlenmeyi de düşünmüyorum. Çünkü evlilik için yaşım daha çok küçük. Evlilik hazırlığımda yok. Benim erkek arkadaşım Dubai ’de yaşıyor ve bu yüzden dolayı da Dubai çok sık seyahat ettiğim bir yer. Grubu aşk için terk ettiğim yazıldı ama bunlar doğru değil. Gruptan ayrılmam ile ilgili olarak özel hayatımın hiçbir ilgisi yok ” dedi.
Defter kayıtları gönderilmedi Basın toplantısına Gülçin’e hukuk danışmanı Avukat Üstün Kutsal da eşlik etti. Av. Kutsal, “Gülçin Hanım adına daha önce şirkete Stardium Müzik ’e ihtarlar çekildi. Defter kayıtları ve yapılan sözleşmeler istendi. Ama bunlar gönderilmedi. Bizde sembolik olarak 19 bin TL ’lik bir dava açtık. Gülçin konserlerden ve sponsor anlaşmalarından hakkını alamadı. Bu ödemeleri talep ediyoruz. Alacaklar defterlerin incelenmesinden sonra ortaya çıkacak ” şeklinde konuştu.
Av. Üstün, “Gülçin’in ne gecesi ne gündüzü vardı. Şirketin kölesiymiş gibi telefon açılarak, mesaj çekilerek yarım saat sonra falan yerde sebepsiz yere olması isteniyordu. Biz dava açtık ve grubun diğer üyeleri de bu hakka sahip. Diğerleri de bu hakkı kullanabilir. Şu an da bizim iki davamız var. Bir tanesi bizim açtığımız dava diğeride şirketin bize karşı açmış olduğu 250 bin tl ’lik cezai şart talep davası ” dedi.
2005 yılındaki alacaklarını dahi alamadığını ifade eden Gülçin arkadaşları hakkında da yorum yapmaktan kaçındı. Gülçin, “Benim yapacak bir yorumum yok. Herkesin yolu açık olsun. Mevlana ’nın bir sözü var. ‘Bir mum diğer mumu tutuşturduğunda ışığından hiçbir şey kaybetmez ’. O yüzden ben her şartta onları yine desteklemekten yanayım. Yaklaşık 3 aydan beri iletişim içinde değiliz ” diye konuştu.
20.3.2009
|
|
|
Bugün 23260 ziyaretçi (37086 klik) kişi burdaydı!
|
|
|
|
|
|
|
|